Son yıllarda, dünya genelinde yükselen ticaret savaşları, ülkelerin dış politikalarını ve ekonomik ilişkilerini derinden etkiliyor. Özellikle ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşı, birçok sektörde belirsizlik yaratarak, piyasalarda dalgalanmalara neden oldu. Ancak bu kayıt dışı savaşın bir başka etkisi daha dikkat çekici: Amerika Birleşik Devletleri’nde eski Başkan Donald Trump’ın destek oranları giderek azalıyor. Bu durum, sadece ticaret politikalarının bir yansıması değil, aynı zamanda ABD halkının ekonomik kaygılarının ve yaşam standartlarının da bir göstergesi. Peki, bu süreçte neler yaşandı? Ticaret savaşının Trump’a olan desteği nasıl etkiledi?
Ticaret savaşı, Trump yönetimi tarafından "Amerika'yı Yeniden Büyük Yapma" sloganıyla başlatıldı. Bu bağlamda, Çin’e uygulanan gümrük tarifeleri ve yaptırımlar, ABD'deki birçok sektörde fiyat artışlarına ve tedarik zinciri sorunlarına yol açtı. Örneğin, tarım sektörü, uygulanan tarifeler nedeniyle büyük zorluklar yaşadı. Birçok çiftçi, ürünlerini ihraç edemez hale geldi ve bu durum, kırsal kesimde yaşayan halkın ekonomik durumunu olumsuz etkiledi. Cumhuriyetçi bir tabana sahip olan Trump, geçmişte tarım kesiminden büyük destek alıyordu. Ancak, ticaret savaşlarının bu kesime olan olumsuz etkileri, kamuoyu yoklamalarında destek oranlarının düşmesine neden oldu.
Ayrıca, ticaret savaşları sonucunda artan fiyatlar, Amerikan halkının alım gücünü etkileyerek, birçok kişinin yaşam standartlarını zorladı. Hanelerin mali durumları üzerinde olumsuz bir etki yaratan bu durum, özellikle orta ve alt sınıf toplum kesimlerinin Trump’ın politikalarına olan desteğini sorgulamalarına neden oldu. Bu süreçte yapılan kamuoyu araştırmaları, Trump'a olan destek oranlarının son derece düştüğünü ortaya koydu. 2023'te gerçekleştirilen anketler, Trump’ın hem Cumhuriyetçi hem de bağımsız seçmenler arasında destek kaybettiğini göstermekte. Bu durum, ticaret politikalarının başarısızlığının bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
Donald Trump’ın düşen destek oranları, sadece geçici bir durum olmanın ötesine geçebilir. Eğer Amerikan halkı ticaret savaşlarının sonuçlarından tatmin olmazsa, bu durum gelecekteki seçimlerde Trump’a yönelik bir tepkiye dönüşebilir. Ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerin yanı sıra, Amerikan halkı, yaşam standartlarının düştüğünü görünce alternatif politikalar arayışına girebilir. Bu süreç, yeni liderlik arayışlarını da beraberinde getirebilir. Trump’ın destek kaybı, Cumhuriyetçi Parti içinde bir bölünmeye de yol açabilir; zira bazı Cumhuriyetçiler, daha dengeli ve uluslararası işbirliklerine dayalı bir ticaret politikası izlenmesinden yana.
Özetlemek gerekirse, ticaret savaşının ABD üzerindeki etkileri, hem ekonomik veriler hem de siyasi destek oranları açısından derinlemesine incelenmesi gereken bir konu. Trump’ın düşen destek oranları, sadece ticaret politikalarının başarısızlığına değil, aynı zamanda ilk kez arka planda bozulmaya yüz tutan bir halk nezdinde siyasetin genel gidişatına işaret ediyor. Ekonomik sıkıntılar ve belirsizlikler, önümüzdeki dönemde Amerika’da siyasi yönelimleri değiştirebilir ve bu durum, hem Trump hem de Cumhuriyetçi Parti için büyük bir meydan okuma haline gelebilir. Ekonomik veriler ve duygu durumu yaratacak olan politik değişiklikler, gelecekte ABD’nin siyasi manzarasını güçlü bir şekilde şekillendirecektir.