Son yıllarda motosiklet kazalarının artış göstermesiyle birlikte, her bir kaza bir aileyi derin bir yasla baş başa bırakıyor. Ancak bir kaza, özellikle onu takip eden traumatic olaylar ile acılı bir ailenin hayatında büyük bir boşluk yarattı. Geçtiğimiz hafta sonu, genç bir motosiklet sürücüsü tragik bir kazada hayatını kaybetti. Kazanın ardından verilen mahkeme kararı, ailenin içindeki acıyı derinleştirdi, zira aile, kaybettikleri evlatlarının anısını yaşatabilmek için var güçleriyle mücadele ediyordu. Zararın neresinden bakarsanız bakın, yine de yaşananlar onların "kanadının kırılması" anlamına geliyordu.
Olay, genç, dinamik bir sürücü olan 22 yaşındaki Mehmet’in hız tutkusu ile dolu bir gününde gerçekleşti. Yolda yalnızca birkaç anlık dikkatsizlik, onun hayallerine ve ailesinin geleceğine son verdi. Herkes, genç yaşında, motor sporlarına olan ilgisi ve azmiyle tanıyordu onu. Ancak, o kaza sonrası annesi Selma Hanım'ın kanserle verdiği mücadele de sona erdi. Genç yaşta kaybettikleri canlarının acısı, aile için dayanılmaz bir yük haline dönüştü. Aile, davayı takip ederken, kendi içlerinde taziyelerle baş başa kaldılar. 21 yıla yaklaşan mücadelenin sonunda yaşanan bu kayıp, onların yasını daha da ağırlaştırıyordu.
Aile, mahkeme sonuçlarına ulaştıklarında büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. Kazada yer alan diğer sürücü aleyhine açılan dava sonuçlandığında, mahkeme yalnızca maddi bir cezayla durumu kapatma kararı aldı. Kayıplarının arkasında, başka bir hayat kuran ailenin verdiği mücadele, yetkililerin bu konuda ne kadar duyarsız olduğu gerçeğiyle yüzleşmelerine neden oldu. Şimdi, oğullarının anısını yaşatabilmek için büyük bir mücadele veren aile, hissedilen acının yanı sıra, yaşamanın verdiği duygusal yükü de taşımak zorunda kalıyor.
Bütün bu durum, toplumda daha geniş bir tartışma yaratırken, motosiklet kazalarına ilişkin güvenlik standartlarının artırılması ve trafik kurallarına riayet edilmesinin önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Aile, birçok kişinin trafikte daha dikkatli olması ve benzer trajedilerin yaşanmaması için bilinçlendirme çalışmaları yapmayı hedefliyor. Özellikle gençlerin güvenli sürüş ve yol alırken ciddi sonuçlar doğuran kararlar konusunda daha dikkatli olmasının altını çizen aile, Mehmet'in anısını başkalarının hayatlarını kurtaracak bir mesaj olarak iletmek için çaba sarf etmekte kararlı.
Aile, kazadan sonra yaşadıkları derin acıyı ve kaybettikleri lubun yasını sadece kendilerinin değil, tüm toplumun bir sorunu olarak değerlendiriyor. Ellerinizi taşın altına koymanın, bu tür kazaların önlenmesi için el birliği etmenin önemini vurgulayan acılı aile, “Kanadımız kırıldı” diyerek yaşadıkları duygusal boşluğu tarif etti. Oğullarının hızı ve tutkusunun bir gün son bulabileceğini hiç düşünmemişlerdi. Şimdi, başka ailelerin aynı kaderle karşılaşmaması için sokağa çıkıyor, sosyal medya kanalları üzerinden trafik güvenliği konusundaki farkındalığı artırmak için çabalıyorlar.
Yaşanan bu trajedi, bir zamanlar hayaller ile dolu olan bir gencin, yalnızca birkaç hata ve dikkatsizlik sonucu nasıl hayattan koparıldığını gözler önüne seriyor. Aile, yaşadıkları kaybı ve acıyı paylaşmakla kalmayıp, aynı zamanda gençlerin ve sürücülerin daha dikkatli olması gerektiğini vurgulayan bir kampanyayı hayata geçiriyor. Sonuç olarak, “Mehmet’in adını yaşatmak için buradayız.” diyerek, herkesin dikkatini çekmeye ve trafikteki riski azaltmaya yönelik duyarlılığın artırılması için çaba harcamaya devam edeceklerine dair söz veriyorlar.