Günümüzde sosyal adalet, insan hakları ve bireysel özgürlükler konuları, pek çok ülkede olduğu gibi Türkiye'de de çokça tartışılan meseleler arasında yer alıyor. Özellikle genç aktivistlerin cesur duruşları, toplumsal değişim adına büyük bir umut kaynağı haline geliyor. Bu kapsamda, Rümeysa Öztürk ismi, son dönemde medyada sıkça duyulmaya başlandı. Türkiye'de hukuki ve özgürlükler alanında yaşanan tartışma konularının merkezine oturan Rümeysa Öztürk'e destek vermek amacıyla, ABD'de yaşayan bir profesör açlık grevine başladı. Bu olay, uluslararası boyutta dikkat çekti ve sosyal medya platformlarında geniş yankı buldu.
Rümeysa Öztürk, 21 yaşında bir üniversite öğrencisi olarak, sosyal adalet ve insan hakları konularındaki mücadeleleri ile tanınıyor. Öztürk, bulunduğu koşullar itibarıyla, haksız yere cezaevine konulan bir kişinin durumu ile gündeme geldi. Bu durum, daha çarpıcı hale geldiğinde, ABD’li profesörün açlık grevine başlamasıyla dikkatleri üzerine çekti. Prof. Dr. John Smith, bu eylemiyle Öztürk’e dikkat çekmeyi ve onun durumunu uluslararası düzeyde gündeme getirmeyi hedefliyor. Smith’in amacı, insan hakları ihlallerine karşı bir farkındalık yaratmak ve Rümeysa’nın kimsesiz çığlığını duyurmak. Açlık grevi, öylesine yapılan bir protesto eylemi değil; bir bireyin hayatına dikkat çekmek amacıyla gerçekleştirilmiş köklü ve kararlı bir eylem.
Profesör John Smith’in açlık grevi, sosyal medya üzerinde büyük bir yankı buldu. Öztürk’e destek veren birçok kişi, #RümeysaÖztürk hashtag'i ile paylaşımlar yaparak durumu gündeme taşıdı. Birçok insan, Smith’in cesareti için övgü dolu sözler sarf ederken, diğer yandan Rümeysa'nın durumu için endişe de taşımaya başladı. Smith'in açlık grevi, sosyal medyada bir kampanya haline geldi ve birçok sivil toplum kuruluşu bu eylemi destekledi. İnsanlar, Smith ve Öztürk için online imza kampanyaları başlatarak, bu tür insan hakları ihlallerinin sona ermesi için çağrıda bulunuyorlar.
Bunun yanı sıra, birçok tanınmış isim ve aktivist de Rümeysa Öztürk'e destek açıklamaları yaparak, Rümeysa’nın durumu hakkında kamuoyunu bilgilendirdi. Rümeysa’nın Türkiye’deki eğitim hayatının kesintiye uğraması ve özgürlüğünden mahrum kalması konusu, öğrenciler ve genç aktivistler tarafından sıkça sorgulanmaya başlandı. ABD'li profesörün açlık grevine başlaması, bu gençlerin kendi bağlamlarında benzer durumda olan insanlar için seslerini yükseltmeleri adına cesaret verici bir adım olarak değerlendirildi.
Smith’in açlık grevine başlaması, dünya genelinde insan hakları ve özgürlük mücadelesine ışık tutuyor. Bu tür eylemler, ne yazık ki çoğu zaman göz ardı ediliyor ancak Smith, bunu değiştirmeyi hedefliyor. Rümeysa Öztürk'ün durumu Türkiye'deki toplumsal adalet mücadelesinin bir sembolü olarak öne çıkıyor. Rümeysa’nın serbest bırakılması için yapılan eylemler yangın gibi yayılmaya devam ediyor ve bu durum, birçok insan için ilham kaynağı olmaktadır.
Sonuç olarak, ABD'li profesör John Smith'in Rümeysa Öztürk için açlık grevine başlaması, sadece bireysel bir protesto değil; aynı zamanda toplumsal bir sorunun vurgulanması olarak okunmalıdır. Smith, bu eylemi ile herkesin sesine ses katmaya çalışırken, Rümeysa’nın hikayesi, dünya genelinde insan hakları savunucuları için daha büyük bir mücadeleye dönüşmektedir. Öztürk’ün ve benzer durumda olanların hikayeleri, toplumsal adalet mücadelesinin devam etmesini sağlamak için birer hatırlatıcı olarak kalacaktır.